ALAÇATI’DA MASMAVİ GÖKYÜZÜ, MASMAVİ DENİZLE BULUŞUYOR

MİMARIMIZ DURMUŞ DİLEKÇİ’NİN GÖZÜNDEN ”INVİCTUS SUNSET ILICA”

Mimarlığın hayatlarımızı değiştirmeye gücü yeter mi?

Bu sorunun cevabını vermek çok kolay değil ama çevremizde her şey değişirken
mimarlık doğru, sağlıklı ve doğal, mutlu ve akıllı olanın yanında yer alabilir. Bu değişim sırasında bizler projelerimizle, nerede duracağımızı doğa ve insan ile kurduğumuz ilişki üzerinden tariflememiz gerekmekte.
Çeşme’nin biraz hırçın görünen dingin peyzajı beni her zaman çok etkiler. Bu projede, peyzajdaki dinginlik ve sadeliğinin yer yer dışarıdan iç mekanlara akmasını, silüette de yapıyı bir şekilde saklamasını amaçladım. Yazın sıcaklığına rağmen, yapının rüzgarla sarmalanarak doğal bir şekilde nefes almasının, yapıya canlılık kazandırmasını da… Evlerin içindeki avlular, hakim deniz esintisinin evin içinde nazikçe hareket etmesine izin verirken, projenin çıkış noktalarını bizlere aktaran basit fikirlerden sadece bir tanesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Tasarım; kullanıcıya hem kendiyle baş başa kalma hissini, sessiz, dingin ama zengin bir yaşam ile vadederken, diğer tarafıyla da bütünün parçası olmanın, konfor, güven ve huzurunu da bu tecrübelere eklemekte…
Invictus Ilıca Sunset çevresiyle barışık bir proje…Bu nedenle, “yer”e ait izlerin modern bir yaklaşım içinde yorumlandığı görülebilir. Tasarımın, yerin ruhu ve duygusu ile kurduğu ilişki kendini öne çıkarmakta. Bu ilişki, bilinçli ve seçici olmakla ilgili… Tasarımcı olarak bunu özellikle ilham verici buluyorum: bu farkındalık ve bilinçten hareketle bunların ötesinde olanı hissetmek, keşfetmek projelere kendi özgünlüklerini kazandırır.